Kriz, Travma, Yas ve Ölüm Psikoterapisi Eğitimi

APAMER Aktüel Psikolojik Araştırmalar ve Eğitim Merkezi tarafından organize edilen ve Dr. Nevin DÖLEK tarafından verilecek olan “Kriz, Travma, Ölüm ve Yas Danışmanlığı” 41. Grup Eğitimi 3-4-5 Haziran 2025 taihlerinde Zoom üzerinden online olarak yapılacak.

BAŞVURU FORMU İÇİN TIKLAYINIZ

1. GÜN KRİZ ve TRAVMA DANIŞMANLIĞI

EĞİTİMİN AMACI

Katılımcıların gerek pandemi gerekse doğal afetler ve hayatın olağan akışında karşılaştığımız ölüm ve kayıplara bağlı yasın psikolojik etkileri ve buna bağlı “Kriz ve Travma ” olgusunu gözden geçirmeleri, kriz ve etkilediği yaşam alanlarına gösterilen tepkiler ve bu sürecin davranışlarını tanımaları, krizden etkilenen  kişilere duyguları ile baş etme konusunda yardımcı olacak beceriler kazandırmayı amaçlamaktadır.

İÇERİK

• Kriz Danışmanlığı:
  Kriz anlarında hızlı, etkili müdahale ve danışmanlık, bireylerin şok ve kargaşa dönemlerinde yeniden denge bulmalarına yardımcı olur. Krizin ardından gelişim ve uyum sağlama becerileri kazandırılır.

• Krizde Sürekliliklerin Kırılması:
  Kriz, bir bireyin yaşamında süreklilik hissini kıran ani bir değişimdir. Kriz anında kişinin anlam dünyası, rutinleri ve ilişkileri sarsılabilir. Bu kırılmaların ardından, bireyin kendini yeniden bütünleştirmesi ve duygusal anlamda toparlanması, psikolojik dayanıklılığın ve kriz yönetiminin temelini oluşturur. Terapide, bu kırılan sürekliliklerin yeniden yapıştırılması, kişinin yaşamında anlam ve dengeyi yeniden kurmasına yardımcı olur.

• Belirsizlikle Baş Etme:
  Belirsizlik, krizin doğal bir sonucudur ve bireyler genellikle kontrol eksikliği hissederler. Bu süreçte kişinin güvenlik hissi ve geleceğe dair öngörüleri zedelenir. Belirsizlikle başa çıkmanın yolları arasında, farkındalık geliştirme, esnek olma ve duygusal dengeyi koruma becerileri ön plandadır. Terapötik süreçte, bireylerin belirsizlikle daha etkili başa çıkmaları için stratejiler geliştirilir.

• İnsanların Kullandığı Başa Çıkma Kanalları:
  Kriz veya travma karşısında insanlar farklı başa çıkma mekanizmaları kullanırlar. Bu kanallar, duygusal, bilişsel, sosyal ve davranışsal olabilir. Kimi bireyler duygusal düzenlemeyle streslerini azaltmaya çalışırken, kimi problem çözme odaklı ya da sosyal destek arayışına girer. Terapide, kişilerin kullandıkları başa çıkma yolları değerlendirilir ve etkili stratejiler geliştirilerek kişinin krizle baş etme kapasitesi güçlendirilir.

• Köprüler – Travma Sonrası Stres, Travma Sağaltımı, Travma Yol Haritası:
  Travma sonrası stresin etkileriyle başa çıkma süreci, bireylerin travmayı anlamlandırma ve iyileşme yolculuğunda önemli köprüler kurmalarına yardımcı olur. Sağaltım süreci ve rehber bir yol haritası ile travmanın etkileri azaltılabilir.

• Geçişler:
  Yaşamın kaçınılmaz geçiş dönemleri (kayıp, ayrılık, ölüm gibi) psikolojik dayanıklılığı zorlayabilir. Bu geçişlerin sağlıklı bir şekilde atlatılabilmesi için psikoterapide özel yaklaşımlar gereklidir.

• Basic Ph:
  Travma sonrası iyileşmede kullanılan Basic Ph modeli, bireylerin başa çıkma stratejilerini anlamada ve geliştirmede etkili bir çerçeve sunar. Bu model, psikolojik dayanıklılığın farklı yönlerini ele alır.

• Travma ve Aile:
  Aile içinde yaşanan travmalar, aile dinamiklerini derinden etkiler. Aile üyelerinin birlikte iyileşme sürecine katılması, bağların yeniden kurulmasında kritik öneme sahiptir.

• Felaketten Sonra Ayakta Kalmak:
  Doğal afetler ve felaketler sonrası ayakta kalabilmek için psikolojik dayanıklılığın güçlendirilmesi gerekir. Travma sonrası yeniden toparlanma süreci, bireylerin duygusal ve fiziksel güvenliklerini yeniden inşa etmeleriyle başlar.

• Depremin Psikososyal Etkileri:
  Deprem gibi travmatik olaylar, sadece bireysel değil, toplumsal düzeyde de büyük psikososyal etkiler yaratır. Bu etkilerin anlaşılması ve uzun vadeli psikolojik müdahaleler, bireylerin ve toplulukların iyileşmesinde kritik rol oynar.

• Cinsel Travma:
  Cinsel travmalar, derin bir duygusal yaralanmaya neden olabilir. Bu tür travmaların iyileşme süreci, güvenin yeniden inşası ve destekleyici bir terapötik süreç gerektirir.

• Travmaya Maruz Kalmak:
  Travmaya maruz kalan bireyler, duygusal ve zihinsel olarak ciddi yaralar alabilirler. Travma sonrası iyileşme, bireyin yaşadığı olayı anlamlandırma ve gelecekte güvenle devam etme kapasitesini güçlendirmeyi hedefler.

UYGULAMA

Eğitim genel hatlarıyla teorik bilgi eşliğinde örnek vaka sunumları üzerinden yapılacak. 

2. GÜN ÖLÜM VE YAS DANIŞMANLIĞI

EĞİTİMİN AMACI

Psikolojik destek sürecinde en hassas konuların başında yas gelir. Aynı zamanda büyük bir travma potansiyeli de taşıyan bu olgu profesyonel destek süreçlerinde ayrı bir yere sahiptir. Hizmeti veren uzmanın süreci yönetmede önemli sorumlulukları vardır. Bu sorumluluğun bir gereği olarak uzmanın Yas ve Ölüm olgusunu yönetme becerilerine sahip olması gerekir. Bu program bir ihtiyacın sonucu olarak  Dr. Nevin DÖLEK tarafından geliştirildi. Aynı zamanda Travma, Kriz ve Yas terapisti olan Nevin DÖLEK 17 Ağustos depreminde dünyanın bir çok ünlü terapistiyle birlikte deprem mağdurlarına psikolojik destek sundu. Dünyanın bir çok ülkesinde  ölüm yas ve bunlara bağlı oluşan psikolojik travmaların terapisinde proje koordinatörlüğü başta olmak üzere bir çok görevde yer aldı. Bir dönem Uluslararası Kriz Müdahale Komitesi Başkanlığı yaptı.

Amaç: Katılımcıların “Travma, yas ve “ölüm” olgusunu gözden geçirmeleri, kriz ve ölüme gösterilen tepkiler ve yas süreci davranışlarını tanımaları, yas yaşamakta olan kişilere duyguları ile baş etme konusunda yardımcı olacak beceriler kazandırmayı amaçlamaktadır.

İÇERİK

• Ölüm Psikoterapisi:
  Ölümle yüzleşmek ve yas sürecini anlamlandırmak, psikoterapinin en hassas konularından biridir. Ölüm psikoterapisi, kayıp yaşayan bireylerin duygusal ve ruhsal süreçlerini destekler.

• Ölüm ile İlgili Kişisel Algım:
  Ölüm, herkesin kişisel bakış açısına ve yaşam deneyimlerine göre farklı anlamlar taşıyan bir olgudur. Kimi insanlar için ölüm bir son, bir kayıp olarak algılanırken, kimileri için bir geçiş veya kaçınılmaz bir doğal süreçtir. Kişinin ölümle ilgili algısı, yaşamı nasıl deneyimlediği ve ölümle nasıl başa çıktığı üzerinde derin bir etki yaratır. Bu algıyı anlamak, hem bireyin kendi yaşamını hem de başkalarının kaybını anlamlandırmada kritik bir role sahiptir.

• Ölüm Olgusu:
  Ölüm, yaşamın kaçınılmaz bir gerçeğidir ve her canlı için değişmez bir sonu temsil eder. Ancak, ölüm olgusunun anlamı kültürel, dini ve bireysel bakış açılarına göre çeşitlilik gösterir. Psikoterapide ölüm olgusu, hem bireyin bu gerçeği kabul etmesine hem de yas sürecine odaklanarak ele alınır. Ölümle yüzleşmek, insanın varoluşsal kaygılarıyla baş etmesine de yardımcı olabilir.

• Ölümü Anlamak:
  Ölümü anlamak, bir yandan biyolojik bir gerçekliği kavramayı, diğer yandan da bu gerçeğin ruhsal, duygusal ve toplumsal boyutlarını derinlemesine incelemeyi içerir. Ölümü anlamlandırma süreci, bireyin yaşamına verdiği anlamı da şekillendirir. Ölümle yüzleşmek, yaşamın geçici doğasını kabul etmek ve buna göre yaşamda anlam bulmayı teşvik eder.

• Ebeveyn Ölümü:
  Ebeveyn kaybı, hayatın en derin acılarından biridir. Bu tür bir kayıpla başa çıkmak, bireyin kimliği ve yaşam algısını derinden etkileyebilir. Ebeveyn ölümü sonrası iyileşme, özel bir destek gerektirir.

• Çocukların Ölüm Algısı:
  Çocuklar, gelişimsel evrelerine göre ölümü farklı şekillerde algılarlar. Küçük yaşlardaki çocuklar ölümün geri dönüşlü olduğunu düşünebilirken, ergenlik dönemine doğru ölümün kalıcı ve evrensel bir olgu olduğunu kavramaya başlarlar. Çocukların ölüm algısını anlamak, onlara uygun bir dil ve destekle yas sürecinde rehberlik etmek açısından önemlidir. Çocuklar için ölüm, çoğu zaman soyut bir kavramdır ve anlamlandırmaları için doğru rehberliğe ihtiyaç duyarlar.

• Süreklilikler ve Süreklilik Kırılması:
  Ölüm, bireyin yaşamındaki süreklilik hissini derinden sarsan bir olaydır. Yaşamın doğal akışındaki düzen ve süreklilik, ölümle birlikte kırılabilir. Bu kırılma, bireyde duygusal ve ruhsal boşluklar yaratabilir. Sürekliliklerin kırılması, bireylerin kendilerini güvende hissettikleri yapıların bozulmasına neden olurken, psikoterapi sürecinde bu yapıların yeniden inşası önem taşır.

• Ailede, Bireyde veya Toplumda Kırılan Sürekliliğin Yapıştırılması:
  Bir ölüm, sadece bireysel değil, aile ve toplum düzeyinde de süreklilikleri kırar. Aile içinde ölüm, ilişkileri ve rollerin yeniden tanımlanmasını gerektirir. Toplum düzeyinde ise ölüm, ortak değerlerin ve ritüellerin sorgulanmasına yol açabilir. Bu sürekliliklerin onarılması, yas sürecinin sağlıklı bir şekilde atlatılmasına ve bireyin ya da ailenin yeniden bir bütünlük hissi kazanmasına yardımcı olur.

• İntihar:
  İntihar, ölümle ilişkili en karmaşık ve zorlayıcı durumlardan biridir. İntihar, bireyin yaşadığı umutsuzluk, çaresizlik ve acının bir sonucu olarak ortaya çıkar. Psikoterapide, intihar düşünceleri olan bireylere ulaşmak ve bu durumu anlamak, son derece hassas bir yaklaşım gerektirir. İntiharı önlemek için bireyin yaşamla olan bağlarını güçlendirmek ve destekleyici bir çevre yaratmak kritik önem taşır.

Yas ile ilgili tedavi edici yaklaşımlar ve uygulamalar

Yas, bireyin kaybı anlamlandırma ve bu kayıpla başa çıkma sürecidir. Terapötik yaklaşımlar, bireyin yas sürecini sağlıklı bir şekilde geçirmesine yardımcı olmayı amaçlar. Bu süreçte kullanılan yaklaşımlar arasında bilişsel-davranışçı terapi, varoluşsal terapi ve duygu düzenleme stratejileri yer alır. Yas terapisi, bireyin duygusal yükünü hafifletmesine, kayıpla başa çıkmasına ve yaşamına yeni bir anlam kazandırmasına yardımcı olur.

• Debriefing (Psikolojik Deşarj):
  Debriefing, travmatik bir olayın hemen ardından bireylere uygulanan bir yöntemdir ve duygusal deşarjı sağlamayı amaçlar. Bu süreçte bireyler, yaşadıkları olayı anlatır ve bu sayede olayın duygusal etkilerini daha hızlı bir şekilde işleyebilirler. Yas terapisi çerçevesinde debriefing, bireyin kaybın hemen ardından duygularını dışa vurmasına ve bu duyguları daha sağlıklı bir şekilde işlemesine destek olur.

• Duygu Akıtımı ile İlgili Sözel ve Sanat Etkinlikleri:
  Yas sürecinde bireyler, duygusal olarak sıkışmış ya da bastırılmış duygularını dışa vurmakta zorlanabilirler. Sözel etkinlikler (mektup yazma, anılar anlatma) ve sanat terapisi (resim, heykel, kolaj) bu duyguların dışa vurulmasına yardımcı olur. Sanat terapisi, bireyin kelimelerle ifade edemediği duyguları yaratıcı yollarla açığa çıkarır ve iyileştirici bir süreç sunar.

• Mektuplar, Boş Sandalye:
  Yas terapilerinde kullanılan güçlü araçlardan biri olan mektup yazma, bireyin kaybettiği kişiye duygu ve düşüncelerini ifade etmesine olanak tanır. Bu yöntem, kapanmamış hesapların ya da söylenmemiş sözlerin dışa vurulmasını sağlar. Boş sandalye tekniği ise, bireyin kaybettiği kişiyi hayal ederek ona duygu ve düşüncelerini aktarmasını teşvik eder. Bu teknik, yas sürecindeki bireyin duygusal bağları onarmasına ve içsel bir kapanışa ulaşmasına yardımcı olabilir.

• Yas Çalışmasında Terapötik Kartların Kullanımı:
  Terapötik kartlar, yas sürecinde kullanılan yaratıcı ve etkili araçlardan biridir. Bu kartlar, bireyin duygularını ve düşüncelerini ifade etmesine yardımcı olan yönlendirilmiş sorular veya semboller içerir. Yas terapilerinde, kartlar bireylere rehberlik ederek yas sürecini daha yapılandırılmış ve derinlemesine ele almalarına yardımcı olabilir. Bu araçlar, özellikle çocuklar ve gençler için anlamlı bir keşif alanı sunar.

• Baş Etme ve Dayanıklılık:
  Yas sürecinde bireylerin baş etme mekanizmaları, onların iyileşme süreçlerinde kritik bir rol oynar. Dayanıklılık, bu süreçte en önemli kavramlardan biridir; bireyin zorlayıcı duygularla başa çıkma kapasitesini ifade eder. Terapötik süreç, bireyin var olan baş etme stratejilerini güçlendirmeye ve daha sağlıklı yeni yollar geliştirmeye odaklanır. Dayanıklılık geliştirmek, bireyin yas sürecinde hem psikolojik hem de duygusal dengeyi yeniden kazanmasına katkı sağlar.

UYGULAMA

Eğitim genel hatlarıyla teorik bilgi eşliğinde  örnek vaka sunumları üzerinden yapılacak. 

KİMLER KATILABİLİR

Üniversitelerin Psikoloji, Psikolojik Danışma ve Rehberlik, Eğitimde Psikolojik Hizmetler, Psikiyatri hekimleri, Psikiyatri Hemşireleri, Sosyal Hizmet Uzmanları ve Çocuk Gelişimi bölümlerinden mezun olan uzmanlar ve bu bölümlerin 3-4. sınıf öğrencileri katılabilir.

Sertifika: Katılım Belgesi (Acrobat Reader E-imzalı Katılım Belgesi)
Eğitimci: Dr. Nevin DÖLEK
Eğitim Süresi: 16 Akademik saat
Eğitim Tarihleri: 3-4-5 Haziran 2025
Eğitim Saatleri: 18:30 – 22:30 (Bitiş saati süresi soru cevap ve interaktif katılım durumuna göre uzayabilir)

EĞİTİM YERİ:

ZOOM Pro platform

BAŞVURU FORMU İÇİN TIKLAYINIZ

KAYIT BİLGİ VE İLETİŞİM

Tlf: 0212 466 1050 – 0507 053 8485 www.apamer.com.tr – e-posta: bilgi@apamer.com.tr

EĞİTİM ÜCRETİ

5500 TL KDV Dahil

Ön kayıt yaptıran katılımcıların en geç 2 Haziran 2025 tarihine kadar kayıt bedelini aşağıdaki hesap numarasına yatırmaları gerekmektedir. 

HALK BANKASI

• Hesap Adı: Apamer Aktüel Psikoloji
• Şube No: 890 / Yeşilköy / İstanbul
• Hesap No: 10260530
• İBAN NO: TR300001200989000010260530

Kredi Kartı ile ön ödeme yapmak için tıklayınız

ANAHTAR KELİMELER:

kriz terapisi, travma sonrası stres bozukluğu sağaltımı, kriz danışmanlığı yöntemleri, travmatik olaylarla baş etme, travma yol haritası, yas terapisi uygulamaları, ölümle yüzleşme psikoterapisi, ebeveyn kaybı terapisi, felaket sonrası psikolojik destek, deprem sonrası psikososyal etkiler, cinsel travma psikoterapisi, travma sonrası iyileşme, ölüm psikoterapisi nedir, çocuklarda ölüm algısı, yas terapisi yöntemleri, ailede ölüm sonrası toparlanma, intihar müdahale yöntemleri, yas sürecinde duygusal dayanıklılık, yas terapilerinde sanat etkinlikleri, krizle başa çıkma yolları, dayanıklılık geliştirme yöntemleri, psikolojik dayanıklılık nasıl geliştirilir